© Bir zamanlar büyük usta Visconti’nin vazgeçilmezlerinden olan Cardinale, Ali İlhan’dan sonra Ferzan Özpetek’le de çalışmak istiyor. ‘Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak’ filminin oyuncularını başarılı bulan Cardinale, İsmail Hacıoğlu’nu ise çok başarılı olarak niteliyor.
ALPER TURGUT
Claudia Cardinale, beyazperdenin evrensel ve efsanevi aktrislerinden biri, hiç kuşkusuz. Tunus’ta doğup İtalya’ya geçen, ardından da Hollywood’u fetheden Cardinale, 1960’ların en güzel kadınlarından biriydi, bizde de eski Ses ve Hayat dergilerinde 57 kez kapak olmuştu. Bugüne dek Mauro Bolognini, Federico Fellini gibi ustalarla çalışan Cardinale, Luchino Visconti’nin ise vazgeçilmeziydi. Bugün 73 yaşında olan Cardinale, tam 53 yıldır sinemanın içerisinde ve kariyerine yüzü aşkın projeyi sığdırmasını bildi. Bu hafta gösterime girecek olan Ali İlhan yönetimindeki“Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak” adlı filmde başrol oynayan Cardinale İstanbul’daydı.
- Henüz ilk filmini çeken yönetmen Ali İlhan’ın projesinde yer almak için John Malkovich’in teklifini reddetmişsiniz. Neden?
Ali İlhan, Paris’e benimle tanışmaya geldiği zaman heyecanından çok etkilendim. Senaryosunu da çok beğendim. Kariyerimde genç yönetmenlerle çalışmaya önem veriyorum. Onlara destek olmak için değil, karşılıklı bir alışveriş içinde olduğumuz için onları seçiyorum. Ali’nin filminden önce de Tunus’ta ve New York’ta ilk filmlerini çeken yönetmenlerin filmlerinde rol aldım.
- İsmail Hacıoğlu ve Teoman Kumbaracıbaşı gibi Türk oyuncularla kamera karşısına geçtiniz. Oyunculuklarını nasıl buldunuz?
Önemli olan karşınızda iyi aktör ve aktrisler olmasıdır. Onlar kötü olursa iyi bir sonuç çıkaramazsınız. Her biri birbirinden başarılıydı. Ama İsmail çok başarılıydı.
- Filmin en çok hangi sahnesini sevdiniz?
“Erkekler ve köpekler giremez” tabelasının asıldığı sahneyi çok sevdim.
- Kariyeriniz sayısız ödülle dolu ama Altın Portakal Film Festivali’nde ‘En iyi kadın oyuncu ödülü’nü alarak ilk defa ulusal kategoride ödül alan yabancı bir oyuncu oldunuz. Bunun sizin için bir önemi var mı?
Ödülleri koyacak yer bulamıyorum artık. Ama Türkiye’de bu kadar önemli bir festivalden ödül almak beni memnun etti. Hayatımda birçok ödül almış olabilirim ama bu ödül benim için önemliydi.
- Türk sinemasını nasıl buluyorsunuz?
Sinemada en önemli şey işbirliğidir. Böylece sinema dünyadaki izleyicisine kavuşur. ‘Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak’ filmi aslında bir Türk yapımı ama ortak bir kültür var.
- Çalışmak istediğiniz başka Türk yönetmenler var mı?
Ferzan Özpetek, filmlerini İtalya’da çeken bir dünya yönetmeni. Kültürel tanıtım için sinemada işbirliği güzel olacaktır. Ferzan Özpetek’le ve yeniden Ali İlhan’la film yapmak isterim.
- Yeni bir proje…
Pek çok senaryo geliyor, hepsini tek tek okuyorum. İçlerinde yakın dostum Kevin Kline ile karşılıklı oynayacağımız bir film projesi de var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder